GAIN üzerine

Serkan Akşit
7 min readJan 6, 2021

Güncelleme (14.02.2022): Bu kısmı eklemekte geç kaldım. Platform, aylar önce radikal bir değişikliğe imza atarak daha geleneksel bir arayüze döndü. Dolayısıyla, bu yazıdaki değerlendirmelerin çoğu, belki de hepsi, boşa düştü ancak yazıyı arşiv amaçlı tutmaya karar verdim.

Yeni yıla girmeden önce iki yeni dijital yayın platformunun hayatımıza gireceğini öğrendik, Exxen ve GAİN.

Exxen zaten bir süredir açıktan konuşuluyor ve nasıl bir yol izleyeceği aşağı yukarı biliniyordu. Ancak Exxen’in aksine, GAİN sessiz ilerlemeyi ve fazla reklam yapmamayı tercih etmişti. Hal böyle olunca, GAİN birçoğumuz için sürpriz oldu. En azından benim için öyleydi.

Tercih zamanı

Twitter ve ekşi sözlük’te okuduğum bazı yorumlar ve içeriğin bana hitap etmemesi sebebiyle Exxen’de bir hesap açıp inceleme isteği duymadım. Ancak GAİN’i “Quibi gibi” zannetmem sebebiyle merak edip kurcalamaya karar verdim. Quibi merakımı dindirme fırsatını bugün yarın derken kaçırınca GAİN’de de geç kalmak istemedim. (Bir süre kullandıktan sonra, Quibi + Netflix + YouTube gibi bir platform olduğu kanaatine vardım.) Hazır deniyorken de platformun iOS uygulamasına dair fikirlerimi paylaşmak istedim.

Baştan belirtmek istediğim istediğim bir husus var: Burada yazdıklarım büyük olasılıkla ilk defa dile getirilmiyor, öyle bir iddiam da yok zaten. Sadece içerik anlamında izlediği yönü “şimdilik” beğendiğim bir platform üzerine kendi fikirlerimi paylaşmak istedim.

Not: Yazıyı yazdığım sırada uygulamanın iOS sürüm kodu 1.0.4 idi. Bu güncellemeyi yaptığım sırada ise 1.0.5.

“GAİN” mi yoksa “Gain” mi?

Şu an yayın hayatının çok başında olmasına rağmen, platformun adını nasıl kullanacağına karar vermesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Sosyal medya hesapları “Gain” adını kullanıyor ancak aynı hesaplar kendi reklamını yaparken “GAİN” şeklinde bir kullanımı tercih ediyor. Aynı zamanda iOS üzerinde çalışan uygulamada da “Gain” kullanımını benimsemişler gibi görünüyor. Bu tabii ki kolayca çözülebilecek bir durum. Yine de, dikkatimi çektiği için yazmak istedim.

Ayrıca, uygulamanın logosunu değiştirmek de iyi bir fikir olabilir. Şu anda logoda büyük bir “GAİN” yazısı altında uygulama adı olarak “Gain” şeklinde bir kullanım söz konusu. Bu şekilde bir tekrar açıkçası çok çekici görünmüyor. Bunun yerine logoda halihazırda bulunan “balonlu çocuk” figürünü tek başına kullanmak daha iyi bir tercih olabilir.

İçerik

Şu ana kadar sunulan içerikten oldukça keyif aldığımı söyleyebilirim. Yeterli mi? Benim için bu sorunun cevabı evet. Ancak siz bir şeyler izlemeye daha fazla zaman ayırıyorsanız size yetersiz gelebilir. Bu, her yayın platformunda olduğu gibi zaman içinde üstesinden gelinecek bir mesele. Yine de, eğer hızlı tüketiyorsanız biraz daha beklemek iyi bir fikir olabilir.

Kullanıcı arayüzü(UI)

Kayıt süreci

Uygulamayla ilgili ilk değiştireceğim şey sanırım girişteki “kapı” olurdu. Bence, yeni, çok bilinmeyen ve halihazırda ücretsiz hizmet veren bir platformun girişine üyelik şartı koymak oldukça yanlış bir tercih olmuş. Ben olsam, ilk aşamada üyelik sistemini kullanmazdım veya seçili içerikler için üyeliğe yönlendirmeyi tercih ederdim. Her durumda, “bu neymiş bir bakalım” diyen bir kullanıcının kayıt olmasını istemeden önce ona bir şeyler sunar ve kalmaya ikna etmeye çalışırdım. Daha sonra büyük ihtimalle bir reklam veya abonelik sistemi gelecektir ancak o ana kadar ben olsam üyelik şartını kaldırırdım. (Bir videoda üyelik şartının olmadığını duydum. iOS sürümü için bu cümleyi yazdığım sırada yeni bir güncelleme gelmemişti. Uzaktan, bir şekilde, kaldırıldıysa bilmiyorum ancak ben kullanmaya başladığımda, uygulama sizi üyelik ekranıyla karşılıyordu.)

Güncelleme (07.01.2021): Aşağıda daha detaylı anlattığım sebepten ötürü kullandığım hesaptan çıkmam gerekti. İzlediğim videonun aksine bu sürümde de girişte üyelik istediğini gördüm.

Kayıt süreciyle ilgili sonradan dikkatimi çeken önemli bir husus var. Kayıt sırasında herhangi bir onay veya aktivasyon süreci şu anda işlemiyor gibi görünüyor. İşliyorsa bile bunun hangi aşamada olduğuna dair uygulama içinde herhangi bir uyarı göremedim. Hatta bununla ilgili ilginç bir deneyimim oldu. Yazıyı yazmaya başladığımda adresime herhangi bir mail gönderilmediğini düşünüyordum ve bundan bahsedecektim. Ancak yazmadan son bir kez kontrol edeyim, gözümden bir şey kaçmasın diye düşünerek profil bilgilerime baktığımda mail adresimi yanlış girdiğimi fark ettim. Eğer böyle bir yazı yazma niyetim olmasaydı büyük ihtimalle daha çok uzun bir süre bu yanlışımı fark edemeyecektim. Bu arada, en başta girdiğim kullanıcı bilgilerini de şu anda değiştiremediğimi fark ettim ancak bu büyük ihtimalle ileride eklenecek bir özellik. Yine de, keşke en başta halletselermiş de destek ekibi bu kadar basit işlemlerle zaman kaybetmeseymiş diye düşünmedim diyemem.

İstenmeyen sorunlara yol açmadan bu meselenin ivedilikle çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Ne kadar yayın hayatının başında olursa olsun, üyelik sistemi kullanan bir platformun temel aktivasyon mekanizmalarını eksiksiz uygulamasının önemli olduğunu düşünüyorum. (Ben de bu arada mail adresimi düzelteyim.)

Güncelleme (07.01.2021): 1.0.5 sürümüyle, profil bilgilerini kolayca güncellemek artık mümkün. Hatta bunu da doğru bir şekilde, hesap şifresini isteyerek yaptıkları için ve ben de belirlediğim şifreyi unuttuğum için hesabımı silmek durumunda kaldım. Bu da ilginç bir hatayla karşılaşmama sebep oldu. Hesabı silmeme rağmen, uygulamayı tamamen kapatıp geri açtığımda aynı hesapla otomatik olarak giriş yaptığımı fark ettim. Sanırım henüz tamamen yazılım üzerinden işleyen bir süreç kurulamamış. “Çıkış yap” tuşu ise beklendiği şekilde çalışıyor. Onay mailı gibi bir bilgilendirme maalesef bu sürümde de yok.

Profil

Hazır profilden bahsetmişken oradaki ilginç seçimle ilgili de konuşmak istiyorum. Profilinize ulaşmak için şu anda bir şeyler izliyor olmanız gerekiyor. Ana menüden, içeriklerin bulunduğu ekrandan ulaşmanın bir yöntemini bulamadım. Onun yerine, bir videoyu başlatmam ve sağ üstteki ilgili tuşa basarak profile ulaşmam gerekiyor. Neden böyle bir tercih yapılmış pek anlayamadım açıkçası. Bu tercihin iki sorunu var. Birincisi, profil bilgilerine ulaşmak isteyen birisinin bakmayı akıl edeceği yer bir dizinin, filmin veya haber içeriğini izlediği ekran olmayacaktır. Yani, tuşun bulunduğu yer ve işlevi birbiriyle oldukça alakasız. İkincisi, böyle bir tuşun orada bulunması izleyicinin dikkatini içerikten başka yerlere kaydırabilir. Dolayısıyla, içeriğin tüketildiği kısma pek fazla ekran değiştirecek, kullanıcının dikkatini içeriğin dışına çekecek öğeler kullanmak tercih edilmez. Hatta aksine, tam ekranda bütün arayüz öğeleri saklanarak kullanıcıyı dış dünyadan koparmak hedeflenir.

Dikkat dağıtan unsurlardan bahsetmişken, dikey olarak sunulan içeriklerde telefonun üst kısmında bulunan “status bar”ın saklanmadığını fark ettim. Yatay içeriklerde bu kısım saklanırken, dikey içeriklerde böyle bir tercih bilinçli olarak mı yapılmış yoksa yazılımdaki çok ufak bir hatadan mı kaynaklanıyor, bilmiyorum. Benim gibi, diğer oyun geliştiricilerin de oldukça hassas olduğu ve ilk yapmayı tercih ettiği işlerden birisi bu göstergeleri saklamaktır. Yukarıda bahsettiğim, kullanıcıyı dış dünyadan koparmak için atılan adımların ilkidir belki de. O yüzden, eğer yazılım tarafındaki bir hatadan kaynaklanıyorsa umarım kısa zamanda düzeltirler çünkü yukarıda bahsettiğim gibi dikkat dağıtan unsurlardan birisi de bu.

Medya oynatıcı

Şimdi, hem benim hem de gördüğüm kadarıyla büyük bir çoğunluğun karşılaştığı esas soruna gelmek istiyorum: medya oynatıcı. Kanıtlanmış bu kadar çözüm varken niye bu kadar sıra dışı tercihlerde bulunduklarını hiç anlamadım. Örneğin, ekrana basar basmaz oynatılan videonun otomatik olarak durdurulması. İlginç bir tercih. Kaç dakika kaldığına hızlıca bakmak, o sırada da izlediğim/dinlediğim içeriğin devam etmesini istiyorum ancak uygulama şu anda bize bu şansı tanımıyor. Reklamını “eldeki kısa süreyi değerlendirmek” üzerinden yapan bir uygulamanın arayüzde böyle bir tercihte bulunması tutarsız geldi bana.

Bunun dışında, YouTube ve Twitter’ın kullandığı “ekranın sağına/soluna çift tık” mekaniği yerine neden basılı tutma hareketini tercih etmişler, anlayamadım. Bir de, Instagram’da story atlar gibi ekranın sağına veya soluna tek tıkla video geçmek yerine bunu “swipe” hareketiyle yapsak çok daha iyi olmaz mıydı? Belki de Instagram’ın hareket şeması artık doğal olandır ve çoğunluk zaman içinde alışır. Ancak ben, günlerdir kullanmama rağmen bu şemaya hala alışamadım ve başka platformlarda karşılaşmadığım sorunlar yaşıyorum. Bu hareket şeması beni sürekli içerikten uzaklaştırıyor. Hatta merak ettiğim, takip etmek istediğim içerikler olmasına rağmen uygulamayı silmenin kıyısından çok kez döndüğümü söylemem gerekiyor. Hala da bu fikre çok uzak sayılmam. Ben olsam hareket şeması olarak YouTube’daki ileri — geri sarma ve diğer videoya geçme mekaniklerini bu platforma uygulardım. Böylece, kullanıcılar yepyeni bir şema öğrenmek yerine çoktan alışık oldukları hareketlerle kendilerini rahat hisseder ve içeriğe odaklanabilirdi.

Güncelleme (07.01.2021): 1.0.5 sürümüyle, bir üst paragrafta bahsettiğim, çok daha yaygın şekilde kullanılan hareket şemasına geçilmiş. Kullanım oldukça rahatlamış.

Bu arada, arayüzün tamamı yabancı geliyor dersem yanlış olur. Medya oynatıcı içindeki yukarı/aşağı “swipe” hareketleri ve atandıkları fonksiyonlar bana oldukça doğal geldi. Yalnız orada tek sıkıntım içeriğe ait bilgi kartını kolayca saklayamamak oldu. Genelde 3–4 kere denedikten sonra bilgi kartını saklamayı becerebiliyorum. Bunu kolaylaştırmak iyi bir fikir olabilir.

İçerik ekranı ve “<”

Bu sayfayla ilgili fikirlerimi aktarmaya sol üstteki “<” tuşundan başlamak istiyorum. Bu tuşu ilk gördüğüm andan itibaren hiçbir şekilde kullanma ihtiyacı hissetmedim çünkü içerikler önümdeydi ve bundan önce geldiğim bir sayfa olduğunu sanmıyordum. Dolayısıyla, o sayfaya “dönmeye” ihtiyacım yoktu. Ancak, yukarıda da sözünü ettiğim profil bilgilerime ulaşma arayışım sırasında her tuşa basarken kendisiyle tanışma fırsatım oldu. Bu “ilk tanışma”da beni oldukça şaşırttığını söyleyebilirim. “<” tuşu beni bir videoya attı. İzlediğim dizide kaldığım yerden devam etmiyordum, bambaşka bir içerikte bulmuştum kendimi. Bu bana oldukça garip geldi. O anda bilmiyordum ama “<” tuşuyla ilgili hislerim bununla sınırlı kalmayacaktı.

“<” tuşunun yanında bir de arama kutusu var. Arama kısmının çalışır vaziyette olmasına tabii ki bir itirazım yok fakat buranın tasarımı bana kullanışsız geldi. Listenin sonuna kadar gidip aradığınızı bulamadığınız bir senaryoda, arama kutusunu kullanmak isterseniz, ekranı tekrar en üste kadar kaydırmanız gerekiyor. Şu anda, içerik az olduğu için bu çok “yorucu” bir hareket değil fakat içerik çoğaldıkça bu sorunun kullanıcıların oldukça canını sıkacağını düşünüyorum. O zaman gelince bir çözüm bulunabilir tabii fakat bunu en baştan oturtmak daha güzel olurdu diye düşünüyorum.

Buna ek olarak, izleme listelerime ulaşma yöntemiyle ilgili bir sorun olduğunu düşünüyorum. Profil bilgilerim gibi, izleme listelerime de “<” tuşuyla birlikte gösterilen videonun içinden ulaşabiliyorum. Yazının bu kısmında anlıyorum ki, bu kısım alışılmışın dışında bir ayarlar veya profil ekranı olarak düşünülmüş. Bu tasarımın başarısını ortaya koyan bir çalışma veya istatistik var da bilmiyorsam lütfen cahilliğime verin ancak, ben oldukça anlaşılmaz buldum. Bir orijinallik çabası olduğu aşikar ama bendeki yansımasının pek olumlu olduğunu söyleyemem. Orijinal bir arayüzden çok, her açılışta hikayeye giriş niteliğindeki videoyu gösteren bir oyunu açıyormuş gibi hissettim. Her seferinde kapatmak istediğim bir açılış videosu ve ona eşlik eden “ayarlarım”. İşlev anlamında bu kadar karışık bir tasarımın kötü bir fikir olduğunu düşünüyorum.

Bence, diğer platformlarda kullanılan, kendini kanıtlamış tasarım tercihlerini GAİN’e uyarlamakta hiçbir sorun olmamalı. Tanıdık bir arayüz kullanmanın yanında, kullanışlılık açısından da oldukça faydalı olacağını düşünüyorum. Profil, arama ve izleme listeleri rahatlıkla ekranın altında yer alan bir barın içine sığdırılabilir. Buna ek olarak, “izlemeye devam et” kısmı diğer içeriklerle aynı ekrana taşınabilir. Böylece kullanıcılar tamamen içeriğe odaklanabilir ve geliştirici ekip de bundan önce defalarca çözülmüş sorunları tekrar çözmek için değerli kaynağını harcamaz.

Son sözler

Oldukça uzun bir yazı oldu. Toparlamanın zamanı geldi de geçiyor bile. Yayın hayatının başında olsa da içerik olarak gittiği yönü beğendiğim bir platform oldu GAİN ancak iOS uygulaması şu aşamada oldukça yorucu. Yenilik olması adına birtakım şeyler denenmiş ancak bu yüzden, “görünmez” olması gereken uygulama, içeriğin önüne geçmiş. Umarım en kısa zamanda arayüzle ilgili sorunları çözerek, uygulamayı olması gerektiği gibi geriye çeker ve izleyiciyi daha fazla ve kaliteli içerikle buluşturabilirler.

Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

--

--